Tadil-i erkan nedir özet olarak; Acele etmeden adabına uygun kılmaktır. Kıyamdan rükuya varırken elleri serbest bırakarak kendimizi yere atarcasına değil de, normal bir hız ile rükuya varırız. Rükuda bel düz konumda tutulur ve en az bir kere “Sübhane rabbiyel azim” diyecek kadar beklenir. Ardından tekrar doğrulup eller yanlara serbest bırakılır, vücut düz hale getirilir ve “Semi’Allahu limen hamideh” diyerek kalkılır. Hareketsiz halde 1-2 saniye bekleyip secdeye usüle uygun bir şekilde, Allahu ekber diyerek varılır.

Secdede secdeyi bozmayacak şekilde ayaklar (en az ayak parmaklarının birinin yer ile temas etmesi lazımdır), Dizler, eller, alın ve burun secdeye değecek şekilde iken, eller düzgün bir şekilde parmaklar bitişik ve yere değer vaziyette iken en az bir kere “Sübhane rabbiyel ala” diyecek kadar beklenir. Tekrar Allahu ekber diyerek doğrulduğumuzda, beli dik tutarak en az 2-3 saniye Allahu ekber diyecek kadar bekleyerek tekrar Allahu ekber diyerek secdeye varılır ve ilk secdedeki gibi erkan’a uyulur. Allahu ekber diyerek kalkılır.

Kıraat’te, kıyam da iken secde edeceğimiz yere bakmaya kadar, aslında çok geniştir. 12000 fıkıhi meselesi bulunan bir ibadet söz konusu olunca dikkat etmek gerekir.

Resulüllah s.a.v’in Ahir zamandaki ümmeti hakkında belirttiği hadislerde, tavuğun yem yediği gibi hızlı hızlı secde ve rüku yapmamalıdır. Hatta Tadil-i erkanın kasten terk edilirse İmam Ebu Yusuf’a r.a göre namaz bozulmuş olur. İmam Azam ve İmam Muhammed r.a’e göre iadesi vacibdir. Unutarak terkin de ise sevih (Hata secdesi)gerekir.!!!

Namaz ibadeti dinin direğidir. Adabına uygun yapılmalıdır. Bu adaba uymayanların azaba tutulacaklarına dair çokca hadis mevcutdur. Ehli sünnet vel cemaat dairesinde yazılmış bir ilmihal ile dinin direğini iyi inşaa etmelidir. Allah c.c muhafaza eylesin, yıllarca tadil-i erkana uyulmadan yapılan namaz ibadeti, ahiret de yüzümüze vurulsa halimiz nece olur. En değerli amelimiz olan namazımızı güzel kılalım. Allah c.c hazretleri şaşırmaktan muhafaza eylesin. Amin.

Ek olarak: Osmanlı imparatorluğu zamanında Tadil-i erkana uymayan adama kız verilmezmiş. Şahitliğinin kabul olunmayacağını da unutmayalım.

Başka bir deyişle namazın bütün rükunlarına riayet etmektir.