Kuran Hz. Peygamberimiz zamanında hangi malzemelere yazıldı?

Rasûlullah’a (sas) değişik zaman, mekân ve şartlarda gelen vahiy, O’nun emriyle ve huzurunda, o anda temini mümkün en kolay malzemeye; tablete, tahtaya, hurma kabuklarına, deri parçalarına, kürek kemiklerine vs. yazılmıştır. Vahyin resmî yazılışı dışında Ashâb (ra)’dan bazıları da kendileri için, imkanlarının elverdiği nisbette elde edebildikleri muhtelif malzemelere vahyi yazmaktaydılar. Ancak Rasûlullah (sas)’in huzurunda yazılan Kur’ân-ı Kerîm vahyi hep bu eğreti, iptidâî malzemeler üzerinde kalmamış, daha sonra bunlar yine O’nun huzurunda sayfalarda bir araya getirilmiştir (te’lîf). Dolayısıyla, Nebî (sas) daha hayatta iken Kur’ân düzgün parşömen sayfalarda bir araya getirilmiştir. Ancak bu sayfalar o gün için iki kapak arasına konularak bir mushaf (kitap) haline getirilmiş değildi; her bir sûre kendi içinde bütünlük oluşturacak biçimde müstakil sayfalarda, fasiküller halinde bulunmaktaydı. Kaynak: Doç. Dr. Veli KAYHAN

Vahiy geldiğinde Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) ayetleri okuma yazma bilen vahiy katiplerine yazdırırdı. Bu katiplerin sayısı zamanla 40 kişiye kadar ulaşmıştır. (Allah onlardan razı olsun)

Tabi o zamanlar bu ayetlerin nereye hangi yöntemle yazıldığı hep merak konusu olmuştur. Mekke döneminde işlenmiş deri, beyaz taş, deve ve koyunların kürek kemikleri, tahta parçaları, hurma ağaçlarının yaprakları, kumaş ve bez parçaları gibi malzemelerin üzerine yazılıyordu. (Yukarıda nedeni anlatıldı.)

Medine dönemi için iki farklı görüş bulunmaktadır. Bir görüşe göre daha gelişmiş malzemelerle yazıldığı ifade edilmektedir. Diğer bir görüşte ise ilk zamanlardaki malzemelerle aynı şekilde yazıldığı ifade edilmektedir.

İlk defa bu tip malzemelere yazılmış olan ayetleri daha sonra vahiy katipleri kağıt üzerine aktarmış ve Efendimiz (sav)’e vermişlerdir.

Sonuç olarak Kur’an, tamamıyla Efendimiz (sav) zamanında ezberlenmiş ve buna ilave olarak deriler ve diğer yazı malzemeleri üzerine sahabe tarafından yazılmıştır.